Bir anlat dediler! bana Rizeyi,
Neresinden başlayayım kardaşum?
Bir bilseniz içimdeki sevgiyi,
Eh dinleyin, anlatayım kardaşum…
Şöyle Of’tan beri, döndüğüm zaman.
Kendimden geçerim inanın o an.
Ne varsa aklımda çocukluğumdan,
Gözümün önüne, gelir kardaşum…
Rize! İyi dere, Dere pazarı.
İçimize siner, ılık rüzgarı.
Hâlâ karlı’mıdır, kaçkar dağları?
Ya nasip bir daha, görmek kardaşum…
Yağmur’unu,, çise’sini, sis’ini.
Yemin olsun, çok özledim hepsini.
İlkbaharda Gugu’ların sesini,
Acep yine, duyar’mıyım kardaşum…
Ziraata, dağ başına, kaleye…
Saatlerce doyamazdık gezmeye.
Çok zamandır gidemedim Rize’ye,
İnan bana, hasret kaldım kardaşum…
Mavisi, yeşili; cennet diyarı.
Bir başkadır, yaylaları dağları.
Başladı mı memleket havaları,
Bilsen nasıl, kanım kaynar kardaşum…
Balığa çıktık mı! Karadeniz’e.
İnanın o anda, düğündür bize.
Bir sevdadır bizim yüreğimize,
Bunu yaşamayan, bilmez kardaşum…
Fırtına deresi coştukça coşar.
Orada her türlü canlılar yaşar.
Birde derde deva Anzer balı var,
Meşhurdur bilmeyen, yoktur kardaşum…
Atmaca sevgisi sevdadır sevda,
Dolaşır dururuz tepede dağda.
Düştü mü bıldırcın toplanır ağda,
Başka olur onun, zevki kardaşum…
Çağran kaya, Ovit Dağı, yaylası.
İnsanı mest eder, güzel doğası.
Her yıl olur orda şenliğin hası,
Duyan koşa koşa, gelir kardaşum…
Askoroz süzülür, düşer denize.
Yaş olup ta dolar gözlerimize.
Döndüm yine eski günlerimize,
Bende çok anısı, vardır kardaşum…
Ayane dağından dünyayı seyret,
Suyundan bir içmek, servettir servet.
İçime öyle bir,, düştü ki hasret,
Vallahi burnumda, tüter kardaşum…
Kandeva köyümdür, doğduğum yerdir,
Bana göre her yerden de güzeldir,
Eşi benzeri yok sanki cennettir,
Anlatılmaz, görmek lazım kardaşum…
Andonu, Ayderi gezmeden olmaz.
Kelimeler yetmez ne söylesem az…
Her taraf yeşerir ilkbahar ve yaz,
Bin türlü çiçekle, dolar kardaşum…
Bir günde yaşanır bizde dört mevsim.
Her tarafı tablo, her taraf resim…
Memleketin her şeyine hasretim.
Yüreğimde, bir sevdadır kardaşum…
Hamsi, mısır, lahana ve kivisi,
Bizde bir başkadır horon sevgisi.
Duyuldu mu tulum, kemence sesi,
Hemen atma türkü! başlar kardaşum…
Zaten çay deyince, yeterli bence.
Rize’yi anlatır her şeyden önce.
Çaylıklar şenlenir mayıs gelince,
Bayram yeri gibi, olur kardaşum…
Denizi karadır, karası para.
Ucu dayanır taaa başkanlara…
Kim olursa olsun düşünce dara,
Rizeli her yere, koşar kardaşum…
Değerli insanlar çıkar bağrından.
Her tarafa söz ettirir adından.
Havasından mıdır, yoksa suyundan?
Dik durmayı, pek severiz kardaşum…
Mert olur uşağı, baş eğmez puşta!
Güveni tam olur, vefadır dosta.
Namus söz konusu oldu mu hatta,
Gözünü kırpmadan, dalar kardaşum…
Ülkenin demiri, çimentosuyuz…
Yalan dolan bilmez, hep dost doğruyuz!
Kim inkâr eder ki! işte biz buyuz,
Ne kadar övünsek, azdır kardaşum…
Şair Nevzat; sevdan bitmez Rize’ne.
Bak ardı ardına saydırdın yine.
Kim sevdalı olmaz, Memleketine.?
Ben sevdalı,, olmayayım kardaşum..!
Nevzat Yazıcı
Antoloji şiirleri